-
Copyright © 2013. Created by Google Ads Uzmanı Türkiye Derya Mert
Albayım biz konuştukça değil yaşadıkça batıyoruz fakat ben artık tehlikeli oyunlar oynamak istiyorum. Evet albayım evet taze dallarında kurumuş yeni bitmiş bir sevgim var. Ümidimiz yok albayım ama beni içinde bulunduğum bataktan çekerseniz o gemi bir gün gelecek tabiki.. Dinle alayım herkesin içinde herkese yetecek kadar utanç var. Lakin biz bilemedik albayım, kelimeler bazı anlamlara gelmiyor anlamını bilmediğimiz kelimeleri yaşadık. Sevenlerin sınavı diyelim ama ben artık biraz fazla ölüyüm albayım. Yok tabiki ağlamıyorum sadece eriyorum eğer şansım var ise buhar olup yok olabilirim.
Şimdi durma albayım üz kendini üzebildiğin kadar.. Talihin kör sabanının gözü dönmüş iken sür kendini o hain ve acımasız tarlaya tohumlar patlayıp felaketler kaçınılmazken, çek kılıcını sözlerimiz havada düşüncelerimiz yerde.
Albayım size birşey itiraf edeyim mi? Ben kendimi kaybettim bulamıyorum 🙂 Acı gibi görünen acılar onu kaybettiğim an acı olmaktan çıkacaklar.
Yaralar albayım yaralar.. Beklentiler her zaman yaralar.
Peki albayım neden yaşamadan ölüyoruz? Unutmadan albayım kazanırsak açıklamaya gerek yok ama kaybedersek birkaç kelam etmek lazım elbette. Albayım ben harfleri yakından seçemiyorum fakat dönen fırıldakları uzaktan anlayabiliyorum.
Kötümüyüz bir albayım?
Peki albayım! Neyse boşver gitsin operasyon var bu gece.. Ahh albayım kulağımızda çınlayan alkış sesleride olabilir di. Tamemen rastlantı sonucu mermiler kısmetimize.
Geriye ne mi kaldı? Boş kovanlar..
Komando savaşa gider mi?Komandolar kara, hava ve denizde, her zaman her yerde savaşabilecek şekilde yetiştirilen özel birlik askerleridir.
Haydi iyi geceler.
Şimdi ben ölmekteyim, kaybetmek için çok erken iken herkes günaha batmış, yıldızların aydılığıda meğerse geceni karalığındanmış; Peki şimdi ne olacak albayım? Gül rengi şarabıda getirseler bir daha gittik mi gelmek yok.
Ve gece boyunca korktuğumuz her şey geldi işte; İçimizdeki gecenin kara pelerini örtecek hepimizi.
Geceler uyumak içi mi?
Biz nereye baksak orası kayboldu.
Biz de unutmuş gibi yaparız albayım, hiç kırılmamış gibi, ağlamamış gibi…
Agah Yaşar
Haydi dartanyan çıkar kılıcını, seni şiir yiyen seni aşkı hesaplara terketmiş küstah canavar. Yeme artık benim cümlelerimin kelimelerini.
Artık kral’da insin tahtından.. Aşktır gerçek hükümdarı bütün mısraların. Sözlerimin rüzgara kapıldığı sokağın en ortasında, yanılgılarım yalnızlıklarımla akraba şimdi.
Kılıcım elimde, alnımda bir tutam güneş, kalakaldım ortada. Ah! benim bu deliliğim ıssız bir ada arıyor yıldızları sönmüş gecede.
Mertlik düşmanda bile saygıyla karşılanır.
Üç Silahşörler
En incesinden yalnızlık yada yalnızlığın en incesi.. Damarlarıma gözü kapalı enjekte edilen kiralık rüyalarda tanıdım seni. Bir şarkı mırıldan bana uyanmadan kuşlar ve unut beni bütün kapılarını kapatıp. Niyet ettim, dua ettim, küfrettim, terkettim.
Ben körler ülkesinde yaşayan biriyim duyun benim mısralarımı. Hey tek gözlü krallar! Tek ayağı aksak bir at geçiyor içimin sağanak, gözü yaşlı tümsekli yollarından.
Kalpten dile, dileden dudaklara, dudaklarınızdan kalbinize doğru geriye sayıyoruz. Rafine edilmiş yalnızlıktan sızma şehrinizi terkediyorum. Diğerini ötekileştiren ötekileştirirken haz alan aşifte şehrin insanları, aklım kısa geliyor yetişemiyorum sizlere.
Unuttum deme!
İşte o zaman hatırlarsın.
Bu işler böyledir… Bazıları yağmuru hisseder ama bazıları ıslanır.
Sen körler ülkesinde böyle uyudukça sanmaki sabah olur.
Çok azdır adam gibi kalan… Düş katilleri, yalan diyaloglar. Kendimi attığım kuytularda uğuldayan rüzgarlarla evime döneceğim. Esaretimden kalan sarhoşluklardan tozlar ve küller birbirlerini ayırt edemiyorlar.
Bazılarının saçları vardı, kış kadar soğuk delirmiş ağaç dallarından. Bazılarımızın saçları yok oldu. Aklım yerle yeksan olmuş. Zaman benim düşmanımdır güneş battıktan sonra. Güneş batmadan önce yakıyordu beni sensizlik. Ey zaman; maddeden manaya geçerken çıkan yangında hükümsüzüm. Haydi aklıma kucak aç!
Bir adım daha at.
Kalbim hükümsüz,
Ne oldu sustun… Boş ver beni anlamasan da olur.
Ben boğuşurken dalgalı denizlerde bir kara parçasında yırtılmakta olan benim zihnim. Mütebessim!
”…Kötü fallar umurumda değil benim. Serçenin ölmesinde bile bildiği vardır kaderin. Şimdi olacak bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa, bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta…”
Hamlet, William Shakespeare
Copyright © 2013. Created by Google Ads Uzmanı Türkiye Derya Mert